KalemKahveKlavye Dergi ‘nin Mayıs-2011 tarihli “Eve Dönüş” sayısında yayınlanmıştır.
Simittir ev, Ankara’dır.
Çarpık kentleşmedir belki ama düzgün Cumhuriyet’e göçtür.
Polise,zabıtaya karşı komşular gözcüdür, gece konmuştur
tuğlaları. Oturmak için yapıldığı zannedilmesin sadece, duvarlarına yazıdır ev,
“Tek Yol”dur her şeye.
tuğlaları. Oturmak için yapıldığı zannedilmesin sadece, duvarlarına yazıdır ev,
“Tek Yol”dur her şeye.
Evdir elbet ama çatısı, sobasında kızarmış ekmek ıslanmasın
diyedir.
diyedir.
Evdir elbet nihayetinde, ama odunla kömürün bir türlü
buluşamayışıdır kışın. İnadına sıcaktır.
buluşamayışıdır kışın. İnadına sıcaktır.
Sedirdir, somyadır, kestanedir, küçük tüptür, bahçedir, mantızdır,
meyvedir, gürültüdür ev; yağmur, çamurdur.
meyvedir, gürültüdür ev; yağmur, çamurdur.
Kışın buzdur, ayakkabı üzeri çoraptır. Anayollara bağlanan
patikalara serpilmiş yanmış küldür. Kaymayasın diye. Lakin çözümdür, çirkin
görünse de ayakta tutar seni, düşürmez; ola ki düştün, kaldırmaya eldir.
patikalara serpilmiş yanmış küldür. Kaymayasın diye. Lakin çözümdür, çirkin
görünse de ayakta tutar seni, düşürmez; ola ki düştün, kaldırmaya eldir.
Slalomdur naylon poşetten.
Japon kaledir, üç korner bir penaltıdır; “haftayım”dır ev.
Semt pazarıdır, su ticaretidir, kamyondan karpuzdur, kavundur
indirdiğin.
indirdiğin.
Rulman fabrikadadır; ev, tornettir.
Uçurtma dediğin Çankaya’da olur. Bizimkilerin adı “çıtalı”dır. Daha yükseğe uçar. Çankaya’dakiler
en tepeden başlasa da uçurmaya.
en tepeden başlasa da uçurmaya.
Minibüs ecnebidir. Bizimkiler “dolmuştur”. Arap sabunu-talaş karışımıyla yıkadığın yağlı
ellerle sanayi çıkışında durdurursun, ama hep “dolmuştur”.
ellerle sanayi çıkışında durdurursun, ama hep “dolmuştur”.
Açık hava sinemasıdır ev. Yaz akşamıdır, çekirdektir; evden domates,
salatalık bazen. Fruko’dur sıra aralarında kasadan, lükstür, hiç bitmesindir.
salatalık bazen. Fruko’dur sıra aralarında kasadan, lükstür, hiç bitmesindir.
Kredi kartlarından çok önce taksittir, memurdur ev.
Mahalle kavgasıdır, mahalle maçıdır, mahalle düğünüdür,
aşağıdır, yukarıdır ama mahalledir işte.
aşağıdır, yukarıdır ama mahalledir işte.
“Hal”dir orta yerinde. “Hal”dir hatırdır, bilinir anlanır.
Atatürk‘tür, Ankara.
Çiftliğinde dondurmadır, Ulus’ta heykel. İlk yürüyen merdivenidir başkentin Anafartalar, Çanakkaleye selamdır.
Heryerden aslanlı yol,heryerden anıt,heryerden kabirdir.
Her yöne tek vesaittir.
Küçüktür, kasabadan hallice belki, lakin büyük resimdir Ankara.
Çocukluğumdur,adamlığımdır.
Öyleki, çocukluğum boyacı sandığımdır. Adamlığımdan ağırdır.
Ağlanasıdır. Gülünesidir. Özlenesidir.
Dönülesidir.