Bir seri katili anlamak mümkün müdür? Peki adalet beklediklerimizden mi ibarettir yoksa gördüklerimizden mi? İşte bu soru eşliğinde açılıyor Dilruba Yıldız’ın romanı Avcının Son Gecesi. Sayfalarda değilse de aklınızda, kalbinizde cevabını aradığınız bir soru.
Avcı ve Savcı’nın hikayesi olan Avcının Son Gecesi hem nefes nefese bir polisiye hem imkânsız olduğu düşünülen bir aşk hikâyesi hem de kadına şiddet vakalarına psikolojik bir bakış açısı getiren son derece doyurucu ve çarpıcı bir roman. Romanın bir solukta okunması hem avın hem avcının ağzından anlatılması ve tüm olayların kilit noktası olan gizemli İstanbul haritasıyla merak uyandırıyor.
Kitapta Avcı’nın şu sözleri çok geniş bir olay örgüsünün ve suç yapbozunun gizem anahtarı gibi: “Bu söylediğini unutma. Hatırlaman gereken bir zaman gelir. O zaman geldiğinde, önüne bir İstanbul haritası al ve noktaları birleştir. Ben ölsem dahi asla ölmeyecek bir resim göreceksin.”
Bir savcının mesleğiyle aşkı arasında yapmak zorunda kaldığı seçim, eğitimli ve son derece bilinçli bir adamın geçmiş travmaları nedeniyle adalet kavramını sorgulamaya başlaması ve bunu en uçlarda, bir ölüm listesi hazırlayarak tartışmaya açması romanı hem büyük bir adrenalin şovuna hem de yaşadığımız çağı her yönüyle sorguladığımız bir olaylar dizisine dönüştürmüş. Bunun yanında şiirle, şairenelikle, aşkın gücüyle sarıp sarmalıyor bu roman bizi.
Genç yazar Dilruba Yıldız’ın güçlü polisiye romanının arka kapak yazısı ise şöyle:
O bir ressam, bir şövalye, sanattan, incelikten, hikâyelerden anlayan bir romantik. Kibar, sevgi dolu ve kurbanlarının kalbini söken bir seri katil. Onun adı Avcı. Ona göre İstanbul bir tuval ve o tuvale adaletin resmini çizecek, hem de kalem kullanmadan.
Geçmiş travmalarıyla baş edemeyen Avcı, bir intikam oyunu başlatır. Gözü kara savcı Feryal, bu oyunun kalbi olacak ya da kendi yolunu çizecektir.
Romanda adalet kavramı sorgulanırken, avcı ile savcıyı birbirine bağlayan tesadüfler zincirinin halkası bir bir çözülüyor. Halkı ikiye bölen âşık düşmanların savaşı, bambaşka bir adalet arayışı sunuyor.
Ödüllü, genç yazar Dilruba Yıldız’dan gerilimi her sayfada tırmandıran, tartışmalar yaratacak sıkı bir polisiye.
Şiir, sırlar, cinayet, adalet ve aşk.
Avcının son gecesi gürültülü olacak.