Bize pek aşina bir kavram gibi gelmese de dünyada “kitap kasabası” ve “kitap köyü” resmi niteliklerine sahip yerleşim merkezleri mevcut. Özgün ve yerel kitapçıların, kitap tezgahlarının veya dükkanlarının toplandığı bu kasaba ve köyler artık literatüre girmiş durumda.
Kitap severlerin ve turistlerin özellikle gitmek için yola çıktığı, hiç habersiz rast gelenlerin de çok sevdiği bu köy ve kasabaların listesine şu sıralar girilmesi yasaklı olan Wikipedia üzerinden ulaşılabilir. (Nasıl gireceğini öğrenmeyen kaldı mı?)
Wikipedia’nın tanımına göre bir kitap kasabası veya köyü “ikinci el kitapların ve efemeranın yoğun sayıda bulunduğu kitap veya kasabalara” deniyor. Yani tamamen resmi bir kavram. Bununla ilgili bir dizi resmi başvuru ve koşul prosedürü tamamlandığında bu adı almak mümkün oluyor.
ebookfriendly.com da bu lokasyonlardan en sevimli 10 tanesini derleyip detaylarıyla vermiş. Yolu yakınlarına düşecek olanlar notlarını alsın, bizim yerimize de uğrasın.
Urueña, İspanya
Urueña, Madrid’e araçla 2 saatlik mesafede Castilla y Leon’da bir ortaçağ kasabası.
Kasabada 200 kişi yaşıyor ve toplam 12 tane ikinci el ve antika kitap dükkanına sahip. Burası, İspanyolların ilk kitap köyü, kendi dillerinde Villa del Libro’su özelliğine sahip.
Valladolid Üniversitesi’nde profesör olan Jorge Manrique tarafından 2007 yılında düşünülerek hayata geçirilen fikir, kasaba heyetinin de kabul etmesi ve bütçe bulması ile birlikte tüm dünyadan kitap severlerin ziyaret etmeye başladığı bir merkez haline gelmiş.
Kasabada özellikle E-LEA Center adındaki 1200 metrekarelik alanın görülmeye değer olduğu söyleniyor. Bu alanda okuma ve yazmay ayrılmış özel bir kütüphane, atölye çalışmaları, bahçeler ve sergiler bulunuyor.
Bécherel, Fransa
Yine bir ortaçağ kasabası olan Bécherel, Brittany’de yer alıyor. 700 kişilik nüfusu olan kasabada 15 kitapçı var. Bunun üzerine kitap temalı çok sayıda kafe ve sanat galerisine de rastlamak mümkün.
Buranın tarihi 12.Yüzyıl’da Alain de Dinan’ın kasabaya bir kale inşa etmesiyle başlıyor. Bugünlerde ise Brittany Kültür Enstitüsü yöneticisi Bernard Le Nail’in fikriyle yola çıkılarak kitap kasabası haline getirilmiş halde.
İlk kez 1989 Paskalyası’nda gerçekleştirilen ve geleneksel hale getirilen kitap festivali ile birlikte her ayın ilk pazar günü kitap pazarının açılması ve her ekim ayında bir okuma festivali gibi faaliyeti de içeren çok sayıda güzel faaliyet gerçekleştiriliyor.
Hay-on-Wye, Wales
Wales-İngiltere sınırında yer alan bu pitoresk kasaba, özellikle açık havada kurulan Castle Bookshop (kale sınırı boyunca dizilmiş kitap rafları) ve hatırı sayılır edebiyat etkinlikleri ile dünyanın en ünlülerinden birisi.
1600 nüfusa sahip olan kasabada çok sayıda kitap dükkanı yer almakla birlikte özellikle son yıllarda sürekli bir artış gözlemlenmiş.
Ayrıca dünyanın en eski kitap kasabalarından biri olan Hay-on-Wye, 1962 yılında Richard Booth’un girişimleriyle küresel çapta tanınacak bir kasaba haline getirilmeye başlanmış.
Kasaba, özellikle Mayıs ve Temmuz ayları arasında gerçekleştirilen Hay Edebiyat ve Sanat Festivali süresince ziyaret edilmeye değer. 1987’de başlatılan bu festival, 1000 kişinin ziyaret ettiği ilk yıllardan bugüne 250 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapan dünyanın en ünlü edebiyat festivallerinden biri olmuş.
Jinbōchō, Japan
Japonların geri kalacak hali yoktu elbette. Jinbōchō, bağımsız bir kasabanın değil Tokyo’daki Chiyoda’ya komşu bir merkezin adı. Ülkedeki en büyük antika ve ikinci el kitap dükkanlarının yer almasıyla ünlü olan merkezde Japonca ağırlıklı olmak üzere farklı dillerde de kitap bulmak mümkün.
170’in üzerinde ikinci el kitapçılar ve yayınevlerinin merkezi olan Jinbōchō, 1913 yılında üniversite profesörü Shigeo Iwanami’nin küçük bir yayıncılık şirketi açması ve diğer yayıncıların da ondan ilham alarak bölgeyi kalabalıklaştırmasıyla hareketleniyor.
1920’li yıllarda yüksek öğrenim öğrencileri ve kitap tutkunlarının da ilgi göstermesinin artından özgür düşüncenin evi olmaya başlıyor.
Saint-Pierre-de-Clages, Switzerland
İsviçre’nin Fransızca konuşulan bölgesinde, İsviçre Alplerinin kalbinde yer alan Saint-Pierre-de-Clages, 1990 yılında St-Pierre Dostları isimli oluşum tarafından İsviçre Kitap Köyü haline getirildi.
Köy, 1993 yılında ilk kez gerçekleştirilen ve her yıl Ağustos ayının son hafta sonunda geleneksel hale getirilerek 100 katılımcı ve 15 bin ziyaretçiye sahip olan kitap festivaliyle ünlü.
Mundal, Norway
Mundal, 1995’te Norveç Kitap Kasabası adını alan ve Fjærland merkezinde bulunan 300 nüfuslu bir köy.
Ziyaretçilerine, kitaplarla dolu 4 kilometreye yakın uzunlukta kitaplıklar sunan köy, otantik bir görünüme ve çok sayıda terk edilmiş binaya da sahip. Kitapçılar Mayıs’tan Eylül’e her gün sabah 10 ile akşam 6 arası açık.
Redu, Belgium
Redu, Belçika Ardennes’te yer alan 400 nüfusluk bir küçük köy. 1984’te kurulan ve Paskalya döneminde 15 bin ziyaretçiye ulaşan köy, Avrupa kıtasının ilk kitap köyü olarak kayıtlara geçiyor.
Redu’da şu an için 24 kitapçı yer alıyor ve özellikle ikinci el kitap ve çizgi romanlarda epey çeşit sunuyor. Her yıl 200 bin kitap severin ziyaret ettiği köyde pek şirin restoranlar ve kafeler de yer alıyor.
Óbidos, Portugal
Erken Roma döneminden beri var olmasına rağmen çok yakın zamanda kitap kasabaları arasına adını yazdıran Óbidos, 2013’ten beri bu listede yer alıyor.
Ekim ayında gerçekleştirilen Folio International Literary Festival of Óbidos adlı festivaliyle, dünyanın pek çok yerinden ziyaretçinin akınına uğruyor.
Bredevoort, Netherlands
Bredevoort, Hollanda’nın Aalten isimli belediyesine bağlı şirin bir ortaçağ köyü. Eski kayıtlara göre köy, nüfus almaya 1188 yılında başlamış. Bugün 1500 sakinin yaşadığı kasaba, 1993’te Ulusal Kitap Kasabası olarak kayıtlara girmiş. Bugünlerde 20 civarında antika ve ikinci el kitap dükkanı olan kasabad salıdan cumartesiye ve pazar öğleden sonraları dükkanlar açık. Ayrıca her ay Almanca, Fransızca ve İngilizce kitaplar içeren bir de kitap pazarı açılıyor.
Wigtown, Scotland
Renkli tablolar sunan İskoç kasbası Wigtown, 1998 yılında kitap kasabaları listesine adını yazdırmış. 250 binin üzerinde kitaba ev sahipliği yapan kasabada 1000 civarı insan yaşıyor.
Eylül ayında yetişkinler ve çocuklar için bir dizi faaliyet ve edebiyatın yanı sıra müzik, tiyatro ve performans sanatları da içeren Wigtown Kitap Festivali’ni açan kasabanın en güzel unsuru, her yanında kitapların dolu olduğu ve üst katlarında konaklayabileceğiniz The Open Book adlı dükkanı.
Aşağıdaki fotoğraflar bu dükkandan. Geçtiğimiz yıllarda geceliği 40 dolar civarındaydı.