İstanbul Kuzguncuk’ta bulunan Nail Kitabevi, “Güncel Edebiyat Buluşmaları”na da ev sahipliği yapıyor.
Bu buluşmaya şubat ayında, yeni romanı Körburun ile Hikmet Hükümenoğlu konuk oluyor. 5 Şubat pazar günü gerçekleşecek söyleşi saat 14:00’te… Söyleşinin ardından, Hikmet Hükümenoğlu, okurları için kitaplarını da imzalayacak.
Hikmet Hükümenoğlu Kimdir?
1971 yılında İstanbul’da doğdu. Edebiyata ilgisi ortaokul yıllarında başladı. 1989 yılında Robert Koleji’nden mezun oldu. Sırasıyla Boğaziçi Üniversitesi Fizik bölümü ve Koç Üniversitesi’nde MBA programını tamamladı. On yıl boyunca finans sektöründe görev aldı. 2004 yılında kurumsal görevini sonlandırarak edebiyat dünyasına giriş yaptı. 2005 yılında ilk romanı olan Kar Kuyusu yayımlandı. Bu eserinin ardından 2007 yılında Küçük Yalanlar Kitabı, 47 Numaralı Kamara (2009), 04:00 (2012), Körburun (2016), ve Atmaca (2020) adlı romanları yazdı. Hayali bir küçük adada yaşananlar üzerinden Türkiye’nin 1960 ve 1990 yılları arasında yaşananların özetini veren Körburun adlı eseriyle 2017 Attila İlhan Roman Ödülü’nün sahibi oldu.Öykülerini Aşka İnanmayanlar İçin Aşk Öyküleri (2018) isimli kitabında topladı. Kronolojik olarak evvelki romanı Körburun’da bıraktığı yerden, 1995’ten başlayan Atmaca romanında bir lise öğrencisinin 1995 yılından itibaren 24 yılda yaşadığı değişimi sergiledi. Ürettiği eserlerin yanı sıra Mimar Sinan Üniversitesi’nde öykü teknikleri alanında dersler vermiştir. Yazarlık kariyerine hâlâ devam etmektedir.
Erhan Nailoğlu: “Nail Kitabevi Ticari Değil Kültürel Bir Proje”
Kitabevi ve yayınevi projesi benim için aslında bir çocukluk hayaliydi. İstanbul’da çocuk ve gençken sık sık uğradığım Kuzguncuk’taki tarihi doku beni çok etkilerdi. Gelip gittiğim zamanlarda kimi binalardan esinlenir ve onların hikâyelerini düşünürdüm. İleride bir kitapçı/kitabevi kurabilmek en büyük isteklerimden biriydi.
İşte yine böyle bir Kuzguncuk gününde şu anki Nail Kitabevi’ni kurduğumuz binayı gördüm. Metruk haldeydi. Başlamış ama yarım kalmış bir restorasyon projesiydi. Sonradan Berber Muzaffer’in dükkânı olarak anıldığını öğrendiğim bu güzel yapı, her yönüyle çok farklı ve ilgi çekiciydi. Mimari tasarımını ve zemine oturuşunu, ana caddeyle ve çevresiyle kurduğu mekân ilişkisini çok sevdim. Ardından da bir kitap ve sanatsever olarak hayallerini kurduğum mekânı bulduğumu hissettim. Ben uzun yıllar, tekstil sektöründe hem üretim hem de yurtiçi ve yurtdışı ticaret alanlarında çalışmış ve hâlâ da bu işi sürdüren biriyim. Nail Kitabevi ve Nail Yayınevi ise benim hayallerimin gerçekleştiği nokta.
Kitap severlerin popüler adreslerinin online satış siteleri veya zincir kitap mağazaları olmasına rağmen Türkiye’de klasik anlamdaki “kitabevi, kitapçı” kültürünü yaşatan mekanlar var olmaya devam ediyor. Her ne kadar son yıllardaki sosyokültürel değişimlerden ötürü gerek ziyaretçi, gerek yerleşik sakin anlamında hızla kalabalıklaşsa da Kuzguncuk, İstanbul’un saklı köyü, mahallesi niteliğini taşıyor. İşte Nail Kitabevi, uzun süre metruk halde kalan bir binanın, bir çocukluk hayali olarak renkli bir kitabevine dönüşmesinin örneği olarak çıkıyor karşımıza. Sadece bir şeyler içmek, kitap okumak için değil mekanın kendi organizasyonu olan Edebiyat Buluşmaları’ndan, önemli edebiyat etkinliklerinden İTEF’e kadar birçok güzel olaya ev sahipliği yapan Nail Kitabevi’nin kurucusu Erhan Nailoğlu’yla kitabevinin dününü, yarınını ve kitap/yayıncılık sektörünü konuştuk. Röportajın tamamını okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.