Hayatımızın belli dönemlerinde bu his hepimize gelir. “Neyi yanlış yapıyorum?”, “Neden olmadı ki?” derken buluruz kendimizi ve hep aynı noktaya varırız: Bunun Böyle Olmaması Lazımdı. Sonra hafif sinir bozukluğuyla bir gülme gelir ve hayatın bizim için hazırladığı sınavlardan birinde olduğumuzu anlar, yolumuza devam ederiz. Tam da böyle anlarda neşenizi yerine getirecek, sinir harbinin ortasında size kendinizi iyi hissettirecek bir kitap, film ya da müzik tüm bu sahneyi baştan yazdırabilir.
Böyle sahnelerde zihnimizi rahatlatıp kalbimizi ısıtacak parçaları anımsamak için yakın dönemde raflarda yerini alan Bunun Böyle Olmaması Lazımdı romanına konuk oluyoruz. İşte Bunun Böyle Olmaması Lazımdı anlarında yardım butonuna basmanızı engelleyecek 10 alıntı!
- “Bu hayatta insanı başarılı yapan şey kendi çöplüğünden çıkma güdüsü. Ben mal gibi çocukluğumu mutlu geçirdim, hiçbir şey yapasım yok.”
- “Aldıktan hemen sonra eve dönme isteği uyandıran şey güzeldir.”
- “Bir gün istememeye, beğenmemeye başlarsak gideriz. Bu bizim ta Orta Asya’dan âdetimiz.”
- “Hata yapabiliyorum. Nihayetinde dörtte üçüm su.”
- “Şu anki hayatımın hiçbir şeyinin değerini anlamıyorum. Umarım ileride de anlamam. Çünkü bir şeylerin değerini anlayınca mutlaka iş işten geçmiş oluyor.”
- “Kafam öyle karışık ki tatil yerlerindeki eczaneler gibi hissediyorum. İçimde deniz yatağı bile satılıyor.”
- “Biri yardımına gelince her şey daha basit oluyor ama biri yardıma gelip sonra giderse daha önce yerinden oynatabildiğin taşları artık tek başına oynatamıyorsun.”
- “Prensipleri gereği bazı şeyleri tadında bırakanlar için eve dönme vakti teyze. Hayatımın kararını aldım. Dönüm noktası böyle bir şeymiş demek, vay be. İnsan çok daha destansı şeyler bekliyor. Çok acayip. Vay be. Tatile giden komşunun balkonuna topum kaçmış gibi hissediyorum.”
- “‘Özür dilerim’e inanmıyorum. ‘Bir daha yapmam’a inanıyorum.”
- “Şu anki hayatımın hiçbir şeyinin değerini anlamıyorum. Umarım ileride de anlamam. Çünkü bir şeylerin değerini anlayınca mutlaka iş işten geçmiş oluyor.”