Edgar Allan Poe ismi, her zihinde farklı imgeler canlandırabilir elbet fakat bu imgeler ne olursa olsun ortak paydalarından birinin “karanlık” olması kaçınılmaz. Evet; Poe, farklı türlerin bazen ilk, bazen en karakteristik örneklerini ortaya koyan ve bunu daima karanlık bir fon üzerine kuran bir yazar olmakla birlikte, bu karanlığı kendi hayatıyla da isteyerek veya istemeyerek diri tutmuştur kuşkusuz.
Çocukluğundan ilişkilerine, evliliklerinden ölümüne kadar kimi spekülatif, kimi zaman içinde kanıtlarını kaybetmiş pek çok karanlık iddia, Poe’yu çok daha ikonik, ve “kült” hale getiriyor. Öyle ki bu karanlık, ölümüyle de bitmemiş, öldükten sonra da onu, yazmaya devam eden bir yazar haline getirmiştir.
Poe hakkında az bilinen, bilinse de detayına pek girilmemiş, bugünün penceresinden biraz eğlenceli lakin bazı açılardan tedirgin edici bu durum, Poe’nun ölümünden sonra Lizzie Doten adında Amerikalı bir kadın şairin ortaya çıkmasıyla başlıyor. Spiritüalist mevzulara inancı olmayanlar bu yazıda kendisine epey gülecektir ama yine de kendisini öyle bir kalemde harcamamak gerek.
Lizzie Doten, 1 Nisan 1829’da Massachusetts’te doğmuş. İyi bir temel eğitim almış fakat çoğunlukla kendi kendini geliştirdiği söyleniyor kısıtlı biyografik bilgilerinde. Kadın haklarında, kadın-erkek eşitliğinde ve ahlaki çifte standartları eleştirme konusunda aktif bir birey olmakla beraber şahsından “ilham verici bir konuşmacı” ve doğaçlama şiir yazan biri olarak bahsedilir; bunu pek de entelektüel bir emek veya çaba sarf etmeksizin yapar zira yazdığı veya doğaçlama söylediği birçok şeyi kendisine ruhların dikte ettirdiğini söyler. Bu dikte ettirenlerden en ünlüsü Poe olsa da tek isim o değildir.
Poe’nun öldüğü 1849 yılından 14 yıl sonra Lizzie Doten “Poems From The Inner Life” adlı bir şiir kitabı yayımlar. “İçsel Hayattan Şiirler” olarak çevirebileceğimiz bu kitap, adından da sezileceği üzere çeşitli trans hallerinde öte dünyadaki kimi isimlerden kendisine aktarılan şiirleri içeriyor.
Edgar Allan Poe ile birlikte Shakespeare’in de ruhani etkisiyle yazdığını iddia ettiği şiirler, spiritüalizmin çeşitli şekillerde popüler olduğu dönem ortamına rağmen ciddiye alınmıyor ve Doten’in dikkat çekmek için böyle bir yola başvurduğu düşünülüyor.
Tabii ki ona inanan okurlar ve bazı kimseler var. Örneğin Poe’nun ölen ilk eşinden sonra Elmira Shelton’la nişanlanmadan önceki nişanlısı Sarah Helen Whitman, faytona atladığı gibi Doten’in yanına varıyor çünkü tüm bu şiir yazdırma işlerini, Poe’nun kendisine ulaşma çabası olarak yorumluyor.
Poe’nu ruhunun yazdırdığını söylediği “The Cradle or Coffin (Beşik veya Tabut), Resurrexi (Diriliş kelimesine gönderme yapan bir kelime oyunu), The Streets of Baltimore (Baltimore Sokakları), The Prophecy of Vala (Vala’nın Kehaneti), The Kingdom (Krallık), Farewell to Earth (Yeryüzüne Elveda) isimli şiirlerin üslubunu, dönemin bazı eleştirmenleri gerçekten de Poe’nun üslubuna benzetmiş.
1844-1946 yılları arasında yayın yapan Springfield Republican gazetesinde “Resurrexi” şiirine dair Lizzie Doten’in yaşadığı trans hallerinde yazdırılan bir şiir olduğundan dem vurulur ve eklenir:
“Dikkat çekici bir şiir. İşin gerçeği ne olursa olsun şiirde göze çarpan durum şudur: Görünen o ki Bayan Doten, böyle bir şiiri üretemez (başka şiirleri kastediliyor olsa gerek). Bir başkası tarafından onun hafızasına okunmaktadır ve şiirdeki Poe tarzı tonlamanın ve duygu yoğunluğunun Poe’yla aynı olması harikadır. Şiiri kim yazmışsa Poe’ya son derece aşina. Eğer Bayan Doten dürüstse ve şiir onun söylediği gibi çıktıysa, tartışılmaz bir şekilde spiritüalizmin en şaşırtıcı ürünüdür bu.”
Şiirden Çıkarım Yapmak
The Streets of Baltimore şiiriyle ilgili çarpıcı bir eleştiri 11 Ocak 1863 tarihli Banner of Light gazetesinde çıkar:
“Poe’nun ölüm koşulları genel olarak bilinmemekle birlikte aşağıdaki şiirle bağlantılı olarak gerçekleri sunmak iyi olabilir: Virginia’daki servet sahibi kadınla evlenmeden birkaç gün önce Baltimore’dan Virginia’ya geçen Poe, eski arkadaşlarıyla buluştu, arkadaşları onu içki içmeye davet etti, fakat bilgimize göre o, bir yıl boyunca içkiden uzak durmuştu. Bu uzun sürenin ardından gelen davet iştahını uyandırdı. Kısa süre içinde aşırı sarhoş halde sokağa doğru yürüdü ve ertesi sabah ölü bulundu. Karanlık acılar ve işkenceler çeken ruh, Lizzie Doten’le haberleşerek yazdırdığı bu şiirde, ölümünü canlı bir şekilde tasvir etti.”
Lizzie Doten’in Kaleminden
Lizzie Doten, bu kitaptan iyi bir gelir elde etmiş midir, bilemiyoruz. Fakat öncesinde yahut sonrasında bir başka ilginç hamlesini de görmediğimiz yazarın, kitabın girişine “A Word to World / Dünyaya Bir Söz” başlığıyla yazdığı mukaddime, kendisinin Poe’yu ne biçimlerde görüp, şiirleri nasıl ortaya çıkardığını anlatan ilginç ifadeler içeriyor.* Bunlara kısaca değinip bu ilginç dosyayı burada kapatalım.
“(Poe’yu görme biçimlerim) flaş çakmaları veya arkasında bir iz bırakmadan görünüp kaybolmalar gibi değildi. Şiirler verilmeden önceki birkaç gün, onlardan(ruhlardan) öneriler alırdım. Bazı zamanlar ve özellikle Poe’nun etkisi altında, derin bir uykudan geceleri uyanır ve bu şiirlerin kopuk parçalarının aklımdaki geçişlerini görürdüm ki birkaç dakika içinde bir rüya gibi iz bırakarak kaybolurlardı. Şiirleri yüksek sesle tekrar ederken uyandığım zamanlar da oldu.
Poe’nun tebliğ ettiği ilk şiir, diğer şiirlerin hepsinden daha beklenmedik bir anda oldu. (…) Poe’nun etkisi pek iç açıcı olmadığı gibi kolay da değildi. Bunu sadece ‘duygusal bir arınma’ olarak açıklayabilirim. Huzursuz, öfkeli ve güçlü, düzensiz görüntülerle beynimin kalabalıklaştığı duygularla işkence çekiyordum. (…) Onun etkisi altında, özellikle, yaşam enerjimin en büyük yorgunluğuyla acı çektim, çok ama çok acı çektim; öyle ki, şiirlerini verdikten sonraki birkaç günü genellikle hasta geçirdim.”
*Kitabın telif hakları söz konusu olmadığı için online kopyasına ulaşmak mümkün.
Kaynak:
earlyamericanwomenpoets.wikischolars.columbia.edu/Lizzie+Doten
Edgar Allan Poe Hakkındaki Diğer Yazıları Görmek İçin Tıklayın
Koray Sarıdoğan’ın Diğer Yazılarını Görmek İçin Tıklayın
Bu yazı ilk kez 221B Dergi’de yayımlanmıştır.
1987, Ankara.
Türk Dili ve Edebiyatı lisansı, Yeni Türk Edebiyatı yüksek lisansı…
KalemKahveKlavye’nin kurucusu.
Evli ve iki kedi babası…
Bazı kitaplar yazdı: Kadran Kadraj (2015), Kaosun Kalbi (2020), Yeraltı Kütüphanesi (2020), Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun: Edgar Allan Poe (2020)