Son zamanların öne çıkan fanzinlerinden Sıvadık Fanzin, Uğur Hakan Hacıoğlu’nun merceğinde…
Milenyumun sihri, tüketimin hazzı ve internet ortamının giderek derinlerine ulaşmamız sonucuyla kendi içerisinde zorluklarla mücadele eden fanzin kültürünün bir ferdini incelemeye koyulduk. Basılı yayınların basım konusunda istikrar sağlayamadığı bir ortamda Sıvadık, yirminci sayısını çıkartmanın haklı gururunu yaşıyor. İzmir’de basılan ve ülkenin birçok noktasında fanzin okuyucularıyla buluşan Sıvadık, meraklılarına tam bir görsel zenginlik yaşatıyor. Kendine has tasarımı ile onu basanların bu işi ne büyük bir ciddiyetle yaptıklarına tanık oluyoruz. Ayrıca renkli baskı yapması da oldukça cesur ve takdire şayan bir davranış.
İçerik açısından ele almak gerekirse bu sayıda -Sıvadık tabiri ile- geniş bir çizer ve karalayan mevcut. Birkaçını inceleyip parantez açtığımızda Efe Elmastaş’ın kaleme aldığı “Popüler Püre ve Kültür Edim Kaosu” üzerinde konuştuğumuz tüketim çılgınlığı ve popüler kültür ile beraber bunların sonuçlarını yazım hususu, yayınevleri ve yaşamın gündelik kısmı üzerinden çarpıcı bir şekilde ele alıyor. “Bazen Tekrarlıyorum” isimli çalışması ile Ceyhun Varış, arayış içerisindeki bir bireyi etkileyici bir üsluplar bizlerin karşısına çıkarmış durumda. Kaleme aldığı çalışmanın nitelik zenginliğini son satırında adeta gözler önüne sermiş; “Bazen tekrarlıyorum, biliyorum, yoksa hep eksik kalıyor.”
“Kaybeden II” çalışması ile yirminci sayıda yer alan Muhammet Aldemir, beş A5 sayfası boyunca az insan çok yalnızlık ilkesi ile düzen dışı bir yaşam süren bir yazarın hayatını aynı, evde yaşadığı fakat bir türlü evden biri olarak görmediği ev arkadaşı ile birlikte hem o iki ev arkadaşının birbirini tanıma, hem de hayatın zorluklarının getirdiği sonuçlar üzerine bizleri düşündürme fırsatını sunuyor.
“feyzaslan” mahlaslı yazar Atık isimli şiirinde, Saturnus-All Alone dinlenmesini tavsiye ederken, son dizelerinde bizlere şöyle seslenmiş;
“duyuyor musun?
odandaki izlerin seslerini dinleyen
kaç kişinin sessizliği bu
ve kaç kişi ölmüş tek bedende
eprimiş bir çoraptan farkın yok
varsın mecburiyetten
de
atılacaksın.”
Mert Aydın ise “Yeşil” isimli çalışmasında farklı zamanlarda farklı tarihsel kişiliklerin arasında onları gözlemleme fırsatı yakalarken, karakterin aşık olduğu yeşil gözlü bir kadının, bu farklı zaman dilimlerinde ona eşlik etmesinin benzersizliğini bizlere sunuyor.
Ayrıca çizer kadrolarında Endonezya’dan Septian Rahman ve Japonya’dan Suketoku’yu çizer olarak katmaları fanzini daha ilgi çekici bir hale getirmiş durumda.
Doyuruculuğu yüksek bir sayıya imza atan Sıvadık ekibinin bu sayıdaki yazarları; Efe Elmastaş, Ceyhan Varış, Enes Kalem, Yiğit Ünsay, Muhammet Aldemir, Feyza Aslan, Mert Aydın ve Emrah Ersan. Çizerleri ise; Zeynep Yıldırım, Efe Elmastaş, Güneş, Cihan Gelerli, Aryen Sangha, Mete Altun, Suketoku, Nüwart, Merve Halal, Septian Rahman ve Emrah Ersan.
Ayrıca Sıvadık bu sayısında dergilere özel Gojo Trafik Seti’ni hediye olarak sunuyor.
Sıvadık Fanzin ekibini yeni sayıları için kutluyorum. Daha nice sayıları olsun.
Fanzine Hücum!
Fanzinlere Dair Daha Fazlası | KalemKahveKlavye Fanzin Rafı’nda!
1995 İstanbul doğumludur. Namık Kemal Üniversitesi Tarih bölümü öğrencisidir. Sinema, tiyatro, edebiyat ve fotoğrafçılık ile ilgilenmektedir. Kısa film senaryoları, düzyazı ve öykü üzerine çalışmalar yapmaktadır. Birçok dergi ve fanzinde yayınlanan çalışmalarının yanında aylık olarak Larva Fanzin’i çıkartmaktadır. Okumayı araştırmayı ve koleksiyon yapmayı çok seviyor. Hedefi sürekli kendini geliştirmek.