Ayrıntı Yayınları, 2003
Çev. Mehmet Küçük
Kitap İncelemesi
Yalnızca bir Rock müzik kitabıyla değil, aynı zamanda sosyopsikolojik bir incelemeyle karşı karşıyayız.
Seks İsyanları, Rock müzik kültürünü cinsiyet algısı açısından ele alan ve eleştirel bir tutumla bu müziğe yaklaşan akademik bir çalışma. Bir anlamda Rock müziği cinsiyet algısı itibariyle yerden yere vurduğunu da söylemek mümkün. Böyle olduğu için de herhangi bir Rock dinleyicisi için daha da okunması gerektiğini düşünüyorum.
Kitabın 12.sayfasında açıklandığı üzere kitap, “Rock dünyasındaki kadın düşmanlığının bir eleştirisi olarak başladı, süreç içerisinde adım adım Rock muhayyilesindeki dişilik imgeleri hakkında bir araştırmaya dönüştü ve en sonunda elinizdeki biçime büründü: İsyanın (eril ve dişil isyanın) bir tür psikanalizi.”
İlerleyen sayfalarda şu sözler ekleniyor:
“Seks isyanları, bu rock asilerini cinsel politika mahkemesine çıkarma doğrultusunda atılmış bir adım değildir. Kitap bir duruşmadan ziyade bir soruşturmayı andırıyor.” (Sf. 14)
İlerleyen sayfalarda şu sözler ekleniyor:
“Seks isyanları, bu rock asilerini cinsel politika mahkemesine çıkarma doğrultusunda atılmış bir adım değildir. Kitap bir duruşmadan ziyade bir soruşturmayı andırıyor.” (Sf. 14)
Daha iyi tanıtmak için kitabın bazı bölüm başlıklarına bakalım:
Kadın Düşmanı Asiler
Dosdoğru Mistisizme
Eteğini Kaldır da Konuş
Seks İsyanları, üslup itibariyle akademik sıkıcılıktan kurtulmayı başarmış bir kitap. Rock müzikte kadın karşıtlığı olarak ele alınan izlek içerisinde, cinsiyetçilik açısından eleştirilen Rock gruplarının çok sevildiğinden de bahsedilen çalışmada şu ifadeler kullanılıyor: “Rock’ın itici gücü olan kadın karşıtlığıyla ‘fikir birliği’ etmeksizin, hatta bu düşmanlığın bilinçli bir şekilde farkına varmaksızın Rock’ın enerjisiyle coşmak mümkündür elbet.” (Sf.15) Kitaptaki eleştirinin sadece müzik özelinde değil, Rock ve Rock’tan etkilenen genel anlamda marjinal/underground kültür eseri filmler ve kitaplar üzerinde de yapıldığını söylemek gerek.
Son olarak, kitabın taraflılığına dair şüpheler için, yazarlardan birinin kadın ve diğerinin erkek olduğunu not düşelim. Rock müziğin ve kültürünün eğlencesinin yanı sıra, analizinin de bilinmesi gerektiğini düşünenlere hitap ediyor.
Son olarak, kitabın taraflılığına dair şüpheler için, yazarlardan birinin kadın ve diğerinin erkek olduğunu not düşelim. Rock müziğin ve kültürünün eğlencesinin yanı sıra, analizinin de bilinmesi gerektiğini düşünenlere hitap ediyor.
Arka Kapak/Tanıtım
Rock konserlerinin sponsorlarca desteklenmesine evet mi, hayır mı? Dev bir Amerikan şirketinin bir rock festivaline adını vermesi kabul edilebilir bir şey mi? O festivale katılmalı mı yoksa protesto mu etmeli? Bütün bunlar tartışılırken, genel kabul gören, tartışılmayan bir şey var: Rock’ın düzendışılığı. Seks İsyanları’nın derdi de tam bu noktada başlıyor. Çünkü kitabın yazarlarına göre rock, asi olmasına asi ama devrimci bir müzik değil! Kapitalizmle, düzenle uyum gösteren yanları var; elbette isyankar ama bu rock’çıların her sınırı zorladıkları anlamına gelmiyor. Özellikle bu sınırlar ataerkil düzenin toplumsal cinsiyet politikalarıysa… Kadın-erkek ilişkileri söz konusu olduğunda rock’ın hesap vermesi gereken çok şey var. Zira çok uzun bir süredir, rock’ı feminen olana karşı duyulan korku ve nefret ateşliyor; genellikle kadın düşmanlığı ve maçolukta had safhaya vardığı zaman ritim en heyecan verici haline bürünüyor. Müzikteki isyana toplumsal cinsiyet merceğinden bakan ilk kitap olan Seks İsyanları rock’ın karanlık yüreğindeki bu paradoksu incelerken bir rock severin heyecanıyla, bir eleştirmenin müziğin kirli alt akıntılarını saptaması arasındaki keskin çizgide ilerliyor. Bu yüzden Seks İsyanları’nı bir yargılama değil, daha çok bir farkına varma olarak almalı. Çünkü Reynolds ve Press, rock’a dışardan bakan entelektüeller değil, yıllardan beri rock’ın içinde olan, en çok eleştirdikleri Rolling Stones, Iggy Pop ve Nick Cave’e aşık olan yazarlar. Seks İsyanları hem kadın hem de erkek sanatçılara toplumsal cinsiyet merceğinden bakıyor ve isyanın bir tür psikanalizini yapıyor. İlk bölümde asi rock’çının (Jim Morrison, Robert Plant, Mick Jagger vb.) “dişi karşısında kendisini nasıl konumlandırdığı ve rock’taki kadın düşmanlığı, edebiyat ve sinemadaki kökleriyle birlikte ele alınıyor. İkinci bölüm psikedelik geleneği (Pink Floyd, Brian Eno, Can vb.), kadını dışlama değil tam tersine ana rahmine ya da en azından kucağına dönme eğilimindeki rock’çıları inceliyor. Son bölümde ise kadın deneyimini rock’a tercüme etmeye çalışan Patti Smith, Kristin Hersh, Pj Harvey, Bjork, Slits gibi sanatçı ve gruplar ile Riot Grrrl gibi hareketler mercek altına yatırılıyor. Rock’ın derin ve karanlık sırlarını gözler önüne seren Seks İsyanları en tanıdık müziği bile yepyeni bir kulakla dinlememizi sağlıyor.
Nerede Bulurum?