9 Nisan 2013 günü saat 17:00’da İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de gerçekleşen Orhan Pamuk ve Umberto Eco buluşmasının DHA tarafından yayınlanan canlı yayın kayıtları Kalem Kahve Klavye Youtube kanalında.
Söz konusu konuşmanın konusu “A Dialogue on Facts Fiction History” olarak belirlenmişti.
Umberto Eco Kimdir?
Umberto Eco (d. 5 Ocak 1932, Alessandria – ö. 19 Şubat 2016, Milano), İtalyan bilim insanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür. Dünya kamuoyunun gündemine Gülün Adı ve Foucault Sarkacı gibi romanlarıyla giren İtalyan yazar, aynı zamanda Orta Çağ estetiği ve göstergebilim dalının ustalarındandır. Eco, 1971’de Bologna Üniversitesi’nde profesör olarak çalışmaya başladı. Yapısalcılık sonrası göstergebilim gelişmelerine önemli katkılarıyla tanınmaktadır. Eco, yüksek lisans ve doktora çalışmalarını Thomasçılık akımı ve bu akımın estetik anlayışı üzerine yaptı. Tarihçi, filozof, Orta Çağ uzmanı, James Joyce üzerine derin araştırmalar yapmış bir yazardır. Yazarın ilk romanı Gülün Adı 1980’de yayımlandı. 1962’de Torino Üniversitesi’nde doçent, 1969’da ise Floransa Üniversitesi’nde görsel iletişim dalında profesör oldu. 1971’de Bologna Üniversitesi’ne geçti ve 1975 yılında bu üniversitenin Gösteri ve İletişim Bilimleri Enstitüsü’nün başına getirildi. Eco’nun çalışmaları 1960’ların ortasından itibaren avantgarde yapıtlara, kitle kültürüne yönelmiştir. Son dönemlerde ise, güncel olay ve olguları da ele alan çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar arasında edebiyat eleştirileri, tarih ve iletişim yazıları önemli bir yer tutmaktadır. Eco özellikle tarih bilgisiyle süslediği eserlerinde tam bir ustalık gösterir. Özellikle Baudolino adlı eserinde Bizans ve IV. Haçlı Seferi hakkındaki anlatıları sürükleyicidir. İstanbul’a geniş yer ayırdığı bu eserini yayınlamadan kısa bir süre önce 1998 yılında İstanbul’u ilk kez ziyaret etmiştir. Beş gün süren ikinci ziyaretini ise sanat tarihçisi Dr. Sedat Bornovalı eşliğinde 2013 yılında gerçekleştirmiştir. Bu ziyareti sırasında Boğaziçi Üniversitesi’nde yazar Orhan Pamuk ile bir söyleşiye de katılmıştır. Roland Barthes’tan sonra, “ayrıntıların anlamı” ya da “ayrıntıların sosyolojisi” adı verilen bir anlayışın önemli köşe taşlarından birisi olan Umberto Eco’nun pek çok eseri Türkiye’de yayınlandı. Kasım 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD’den Foreign Policy ve İngiltere’den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünya’nın ilk 100 entelektüeli listelerinde, 2005 yılında 2’nci, 2008 yılında 14’üncü sırada yer almıştır. Takma ismi Dedalus’tur.[kaynak belirtilmeli] Birkaç yıl boyunca kanser tedavisi gören ünlü düşünür, 19 Şubat 2016 tarihinde saat 22.30 sıralarında evinde yaşamını yitirdi. Umberto Eco ölmeden önce bir arkadaşına söylediği vasiyetinde “Ölümümden sonra 10 yıl boyunca benim adımı kullanarak etkinlikler düzenlemeyin” şeklinde bir istekte bulunmuştur. -Kaynak
Orhan Pamuk Kimdir?
Orhan Ferit Pamuk (d. 7 Haziran 1952, İstanbul), Türk romancı.[1] Birçok başka edebiyat ödülünün yanı sıra, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü ve 54 yaşında, bu ödülü kazanan en genç edebiyatçılardan biri oldu. Kitapları altmış üç dile tercüme edildi, yüzden fazla ülkede yayımlandı ve 13 milyon baskı yaptı. 2006 yılında Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisi arasına seçilen Pamuk, Nobel ödülüne lâyık görülen ilk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat, Benim Adım Kırmızı, Kar, Masumiyet Müzesi, Kafamda Bir Tuhaflık ve Kırmızı Saçlı Kadın, Veba Geceleri gibi romanların yazarı olan Pamuk, Columbia Üniversitesi’nin beşerî bilimler bölümünde edebî yazarlık ve karşılaştırmalı edebiyat dersleri veriyor. Orhan Pamuk, 2018 yılında Amerikan Felsefe Topluluğu’na asîl üye seçildi. Baba tarafından Çerkes kökenli olan Pamuk, çok sayıda önemli edebiyat ödülüne de layık görüldü. Benim Adım Kırmızı, 2002 yılında Fransız Prix du Meilleur Livre Étranger ile İtalyan Premio Grinzane Cavour ödülleri ile birlikte, 2003 yılında Uluslararası Dublin Edebiyat Ödülü’nü kazandı. 2010 yılında Orhan Pamuk ve José Saramago’nun girişimleriyle İstanbul’da Avrupa Yazarlar Parlamentosu ya da İngilizce adıyla The European Writers’ Parliament dünyanın dört bir yanından yazarları bir araya getirdi. Pamuk’un halk arasında tartışmalı tarihî ve siyasî olaylar hakkında fikir beyân etmesi ve yazması, kendisini kendi ülkesinde dahi kınanma cezasıyla karşı karşıya bıraktı. -Kaynak